Saturday 13 May 2017

hicbir gun gelmiyordu iyi haberi olan ve hicbir gun gecmiyordu iyi haberle doyuran. burada curumus bir halde oturuyoruz, hepimiz, gozlerimizi devirerek, elimizde kahveler kaldi bir tek, iciyoruz da iciyoruz.

Tuesday 9 May 2017

bunu söyleyeceğim için çok üzgünüm ama sanırım

durup nefes aldı. devam etmeye çalıştı, bir daha durdu. boğazını temizledi ve ondan hiç beklenmeyecek akışkanlıkta; "sanırım tahminizden önce büyümeye başladım ve emin olun bu sizin için iyi bir şey değil çünkü artık cevap vermem gereken sorular var ve bu sorulara vereceğim cevaplar hepinizin canını çok ama çok sıkacak. bundan böyle önemli olan benim ne istediğim. üzgünüm, son günlerde, aylarda garip bir negatifliğe takıldım ve içinden çıkamadığım bu negatiflik sizi de yordu. kimseyi suçlamaya bir niyetim yok, asla böyle bir şey yapmam. yanlış anlamayın ama keşke ben çıldırmış gibi sokaklarda gezerken ve kendimi unutmuşken, kendimi unuturken de sizi üzerken bana bir tokat atmanız gerekiyordu. şimdi ben size tokat atacağım. çünkü artık, ne istediğimi biliyorum. hem de çok iyi biliyorum."


Monday 8 May 2017

yazdan beri dolapta asılı duran takım elbisesini neredeyse bir sene sonra kuru temizlemeye verdim. sonra da kaldırıma çöküp ağladım. bu kadar çok sevdiğim bir insanı nasıl bu kadar kırabildim diye. her kuru temizlemenin önünden geçişimizde şakayla karışık "hala vermedin di mi kuru temizlemeye?" diye sorardı. eğer beni affederse dünyaları ona vereceğim.