Monday 15 October 2018

şehrin, kimsenin yüzüne bakmadığı sokaklarında gezmekten hoşlanıyorum. yaşayanlarının bile tiksindiği, kış geldiğinde kömür kokan, üzerine kül atılmış sokaklar, parçalanmış asfalt üzerinde parlayan benzin. hep başka bir yerde yaşamaya hayali kuruyorlar, burası geçici bir bölge. daha iyisinde yaşamak şart gibi. aynı anda hem yokuşlar hem de çukurlar var. tamirhanelerden çıkan yağa bulanmış adamlar, hurda depoları, balkonda havalandırılan yün halılar, bit pazarının toprağa gömülmüş artıkları, topal köpekler. merdiven kenarlarında birikmiş fakirlik. cenaze olduğunda herkes birbirine tencere götürüyor, kuru fasulye pişirilmiş. metal kapılar ve pencereler çivit mavisine boyanmış. naylon kaplı öbekler. hamam böcekleri. klişe duvar yazıları. kömürlükte kim kimi sikiyor belli değil.