Thursday 12 April 2012

manipule sanatlari

bir insana istemedigi seyi yaptirmak, yapmak zorunda birakmak, yapmasi icin elinden geleni ardina koymamak, baski yapmak, yonlendirmeye calismak kadar korkunc bir sey olamaz.

defalarca basima geldi. istemedigim o kadar cok seyi yapmak zorunda kaldim ki. isin en fenasi, kurumsal ittirme degil de insanin yakinindakiler tarafindan zorlanmasi. bu kabul edilemez bir sey. elbette ben de yapmisimdir, farkinda olamadan yapiyorumdur da. ama inanin dikkat ediyorum. her sozumden once bir nefes aliyorum artik. bu yuzden belki de gecmiste basima gelenleri hatirladikca cildiriyorum. cunku insanin yakinindakiler en buyuk zindan. ve kimse zindanda yasamak istemez.

gecen hafta kardesimin dugunune gittigimde cok komik anlara taniklik ettim. yillardir gormedigim ve aslinda pek bir sey de paylasmadigim bir suru insan, uzaktan kuzenlerim vesaire, bana trip atiyordu. hayirsizmisim, aramamisim, sormamisim. ilk uc sok dalgasindan sonra karsima cikan dorduncu kisiye sen sanki aradin yarragim diyebilmeyi basardim. altinci kisiye gelince de yani seninle su hayatta ne paylastik ki, neden aramaliyim anlamadim diyebilmeyi de ogrendim. kim kime neyin tribini atiyor. kaldi ki bir cok arkadaslik da zaman asimina ugrayabiliyor. cunku ya biri yerinde sayiyor, ya farkli yone gidiyorlar, ya gercekten birbirleri icin anlamli olmadiklarini idrak ediyorlar. ve bu cok normal. hayatta ve antik yunan'da degismeyen tek sey degisim degil midir. zaten, orta bir felsefe kitabi da gotune girsin.

baskasinin triplerini cekemiyecek yasa geldigim icin cok mesudum.


No comments:

Post a Comment