Monday 29 January 2018

tuhaf yıldızlar dünyaya bakıyorlar, gözlerini kırpmadan *********************

yeni yıl kararlarımdan biri de daha çok okumaktı çünkü 2017'de gerçekten de doğru düzgün okuyamadım. musti'nin internetten bulup playlaştığı book challenge güzel bir vesile oldu okuma listesi oluşturmak için. her ne kadar oradaki sıralamayı takip edemesem de yeni yılın ilk biten kitabı dolayısıyla mutluyum.

tuhaf yıldızlar dünyaya bakıyorlar gözlerini kırpmadan**********
"emine" sevgi özdamar.

harika bir kadın, daha önce hayat bir kervansaray ve haliçli köprü isimli kitaplarını okumuştum.
yarı otobiyografik yapıtları büyülü gerçekçiliğin yollarında ilham verici bir yolculuğa çıkarıyor okuyanı ve bu kitap da aynı şekilde, çok ağladıktan sonra kana kana içilen su gibi.

yakın zamanda babaannemi kaybettim. özdamar'ın kitap boyunca babaannesi ile olan hatıraları beni babaannemsizliğin kalp kırıklığını sarabildi diyebilirim. bizi biz yapan insanlar gittiklerinde, geride sadece bize bıraktıkları güzel anlar kalıyor, onlara dokunmak melankolinin kollarında yarı sıcak yarı ıslak hislerle baş başa bırakıyor.

"emine" sevgi özdamar'ın hayatı oldukça ilham verici. yazarın tiyatro tutkusu peşinden berlin'e gidişi ve orada brechtyen tiyatroya dair her şeyi öğrenirken yaşadıkları... duvarın ikiye ayırdığı berlin. batıda komün evinde geçirilen günler, doğuda "sovyet işçilerinden gelen para ile yaşamaya çalışan bir ülke." baader meinhof, besson, müzikler ve en çok da aşk.

türkiye'deki baskı rejimi, ciğeri sökülen insanlar ve istanbul'da kocasını bırakıp berlin'e taşınan bir kadın. çalışkan. yalnız başına. her hatırası, anımsanmayı hak eden bir hayata referans veriyor. dudakları morarana kadar öpüştüğü adamlar, bozdurulan paralar, buz gibi bir şehir.

kitap adını else lasker-schüler'in bir şiirinden alıyor:

tuhaf yıldızlar dünyaya bakıyorlar gözlerini kırpmadan*******************************


No comments:

Post a Comment